3D Yazıcılarla Üretilen Otomobiller : Edag Light Cocoon

İsviçre’nin Cenevre şehrinde 5 – 15 Mart 2015 tarihlerinde organize edilmiş 85.Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen Edag Light Cocoon isimli otomobil, Alman mühendisleri tarafından geliştirildi.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 

 

İskeleti 3D kaynaşmış birikim modelleme olarak adlandırılan yeni bir teknik kullanarak basılmış arabanın gövdesi, ünlü Alman outdoor malzemeleri üreticisi Jack Wolfskin tarafından üretilmiş suya dayanıklı bir kumaşla kaplı.Kumaş sadece su geçirmez değil; aynı zamanda çok hafif , esnek ve transparan.Transparan kumaşın altında ise aracı daha dikkat çekici yapan led ışıklandırma sistemi kullanılmış.

Light Cocoon prototipi, Alman Edag şirketinin diğer konsept modellerinde olduğu gibi bir motor ve güç aktarım sistemine sahip değil ve modelin yollara çıkacak versiyonunun üretimi de şimdilik düşünülmüyor.

Tavsiye yazı

1.3D Yazıcılarla Üretilen Otomobiller Yazı Dizisi

Kaynaklar

1.www.autoblog.com

3D Yazıcılarla Üretilen Otomobiller : Peugeot Fractal

Üç boyutlu baskı sanal ortamda tasarlanmış  bir üç boyutlu nesnenin katı formda basılması işlemidir.Bu işlemi gerçekleştiren cihazlara ise üç boyutlu yazıcı adı verilir.Baskılar birçok türde ham maddenin kullanılması ile yapılabilir.

3D yazıcılar artık hobiseverlerin evlerine kadar girmiş durumda

Çok yeni olduğunu düşünsek de ilk 3D yazıcı 1984 yılında, Charles Hull tarafından geliştirildi.1986 yılında, 3D yazıcı üreten ilk şirket 3dsystems oldu.İlk modellerini ise 1988 yılında üretildi.Meraklılarına; ilk 3D yazıcının ismi SLA-250 idi.

Ve işte böyle bir şeydi…

3D yazıcılar popülerleştiğinden beri moda tasarımlarından, Dünya’nın en küçük matkabına kadar aklınıza gelebilecek ne varsa üretildi.Sıra otomobillere geldi.Bu yazı dizisinde 3D yazıcılar kullanılarak üretilen otomobillere yer vereceğim.Keyifli okumalar..

Peugeot Fractal

Bir elektrikli araç olan Fractal, yüksek performansı ve göze hoş gelen tasarımıyla daha çıkışını yapmadan 1,8 milyon müşteri elde etmiş durumda.

Peugeot’nun, üretim aşamasında StelLab ve Focal işbirliğiyle geliştirmiş olduğu “Tactile Bass System” adlı bir tasarım sisteminin kullanıldığı araç, iç kısmında 3D yazıcı ile üretilmiş parçalar bulunduruyor.Bu parçalar, aracın iç kısmının yaklaşık olarak %80’lik bir bölümünü kaplıyor.Koltuklara ve aracın çeşitli bölgelerine entegre edilmiş 13 adet dahili hoparlör araç içinde dinamik bir ses ortamının yaratılmasını sağlıyor.Böylece, ses dalgaları havada yayılmak yerine arabanın iç kısmını kaplayan akustik parçalara çarparak dolaşıyor ve ses seviyesi optimal seviyeye indirgeniyor.

Araç kullanıcılarını sanatsal tasarımının yanı sıra 0-100 km/h’ye 6,8 saniyede çıkarak mest ediyor.

Kaynaklar

1.www.priyoid.com

2.www.3dortgen.com

3.tr.wikipedia.org

 

Hacettepe Üniversitesinden Türkiye’de Bir İlk

Türkiye’nin ilk parçacık hızlandırıcı laboratuvarı, Hacettepe Üniversitesinde açıldı.

Laboratuvarda üretilecek radyoaktif maddeler, nörolojik hastalıklar ile kanserde erken tanıyı kolaylaştıracak.

Laboratuvarda, hücre içinde bozulan yerin nerede olduğunu gösteren işaretli bir madde üretildiğini anlatan Hacettepe Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, “Hücrenin normalde kullandığı bir madde ama onu işaretli bir madde haline getiriyoruz. Hangi hücre, nerede bozulmuş bunu biliyoruz. Yani yerli arabadan sonra yerli ilaç da üretmiş oluyoruz.” açıklamasını yaptı.

Bir parçacık hızlandırıcı laboratuvarı Türkiye’ye ne kazandırabilir?

Prof. Dr. Tuncer’in basitleştirerek anlatmak istediği madde; negatif yüklü protonlar, yani pozitronlardır.Bu radyoaktif maddeler kullanılarak PET taramaları yapılmaktadır.PET taramaları kanser teşhisi için önem taşıyan bir testtir.

Türkiye’de daha önce de PET(Pozitron Emisyon Tomografisi) taramalarında da laboratuvar ortamında üretilen  negatif yüklü protonlar; yani pozitronlar kullanılıyordu.Labaratuvarda daha doğru ve hızlı sonuçlar veren, kullanım alanları daha geniş olan radyoaktif parçacıklar keşfedilebilir.Ve belki de hastayı daha az riske atacak yöntemler geliştirilebilir.

En önemlisi de Prof. Dr. Tuncer’in de belirtmiş olduğu gibi, “yerli PET taraması” geliştirebileceğiz.Hacettepe Üniversitesinin yerli otomobilden sonra farklı alanlardaki “yerli üretimi destekleme girişimleri” dikkat çekiyor.

Kaynaklar

1.www.ntv.com.tr

2.www.visart.com.t

Galaksimizin 46 milyar piksellik dev fotoğrafı

Şimdiye kadar elde ettiğimiz en büyük astronomik görüntü olan bu fotoğraf, Almanya, Bochum Ruhr Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının beş yıllık gözlemleri sonucu oluşturuldu.Aşağıda Samanyolu galaksisinin fotoğrafından bir kesit görüyorsunuz.

Görülemeyen yıldızları keşfetme amacıyla yürütülen projenin sonuçları geçtiğimiz günlerde Solar and Stellar Astrophysics (Güneş ve Yıldız Astrofiziği) dergisinde yayınlandı.Astronomlarım Şili’nin Atacama Çölü’ndeki gözlem evinden Eylül 2010-Mayıs 2015 tarihleri arasında yaptığı yaklaşık 272 gözlem sonucunda 64 bin 151 bin adet keşif yapıldığı belirtildi.Yeni ışık eğrilerinin de yer aldığı keşifler astronomlar tarafından katalog haline de getirildi.

Gökbilimciler çalışma alanını 268 bölüme ayırdı.Her bölüm farklı gün ve farklı zaman aralıklarında fotoğraflandı ve 194 GB boyutunda bir dosya oluşturuldu.Daha sonra yap-bozun parçaları birleştirildi ve tek bir fotoğraf haline getirildi.Fotoğrafın 46 milyar piksel çözünürlüğe sahip olması ve keşfedilen nesnelerin çeşitliliği sebepleriyle, fotoğrafın kolay görüntülenebilmesi için; Prof.Dr.Rolf Chini yönetiminde çalışmalar yapan ekip tarafından bir görüntüleme aracı da yayınlandı.Buradan ulaşabilirsiniz; astro.vm.rub.de

Açılan sayfada farklı filtrelerle çekilmiş fotoğrafları görüntülemek, arama kodları ile istenilen yıldızı görüntülemek, detaylı şekilde yaklaşıp uzaklaşmak, gama ışını seviyesi ve kontrast ayarı ile oynamak mümkün.

DAHA ÖNCE DE YAPILMIŞTI

Bu yılın başlarında NASA, Hubble Uzay Teleskopu ile çekilmiş, Dünya’dan gözlemlenebilen komşumuz; Andromeda galaksisine ait 1.5 milyar piksellik, 4.3 GB boyutunda bir fotoğraf yayınlamıştı.Fotoğrafta 100 milyondan fazla yıldız bulunuyor.Buradan ulaşabilirsiniz; www.spacetelescope.org

Kaynaklar

1.www.webmasto.com

2.bilimfili.com

Hacettepe Üniversitesi’nden Yerli Otomobil Girişimi

Hacettepe Üniversitesi tarafından 3 yıl üzerinde çalışılan elektrikli otomobil prototipi EVT S1 görücüye çıkarıldı.

Hacettepe Üniversitesi Teknokent’te üniversite bünyesindeki mühendisler ve öğretim üyeleri tarafından yapılan EVT S1, şasisinin yüksek dayanımlı alüminyum malzemeden imal edildiği aracın kaporta kısmı ise hafifliğinden ötürü fiber ve polimer malzemeden üretildi.100 kilometrede yaklaşık 4 liralık elektrik tüketimi yapan araç, seri üretime geçerse Ankara-İstanbul seyahatini 18 liraya mümkün kılacak.

0 km’den 100 km’ye 7.5 saniyede ulaşabilen EVT S1, 141 beygir motor gücüne ve 180 kilometrelik maksimum hız değerine sahip.

Hızlı dolumda 30 dakikada, normal dolumda ise 10 saatte bataryasının tamamını doldurabilen araç, 35 kWh batarya kapasitesiyle yaklaşık 300 kilometre yol alabiliyor.

EVT S1, seri üretime geçmek için onay belgesi alabilirse yollara çıkmaya hazır hale gelecek.İlk etapta 1000 adetlik bir üretim yapılması planlanıyor.

Kaynaklar

1.www.log.com.tr

Türksat 4B ile İletişimde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Türkiye’nin uzaya gönderilen 7.haberleşme uydusu Türksat 4B, 16 Ekim 2015 Cuma günü Türkiye saatiyle 23.40’ta Kazakistan Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatıldı.

Yaklaşık 3800 kg ağırlığındaki Türksat 4B uydusunun üretimi 4 Haziran 2014’te Japonya, Kamakura’daki Mitsubishi Elektrik Tesisi’nde Türk mühendislerinin de işbirliğiyle tamamlanmış, Baykonur Uzay Üssü’nde proton roketinde diğer uyduların fırlatılması sırasında meydana gelen arızalar nedeniyle fırlatma işlemleri durdurulmuş, Türksat 4B için de 16 Ekim 2015 tarihi belirlenmişti.

Göndermeden yaklaşık 9 saat 13 dakika sonra ilk sinyalin alındığı uydunun kontrolü, Gölbaşı Uydu Yer İstasyonu’na devredildi ve buradan gönderilen komutlarla performans testlerine tabi tutuluyor.Yörüngeye yerleştirme ve yörünge testlerinin tamamlanmasının ardından 2015 Aralık ayında işletmeye alınacak olan Türksat 4B uydusu, Ka-Bant üzerinden internet erişimi için kullanılacak.Yeni uydunun kapsama alanı, Avrupa, Asya, Afrika, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri’ni kuşatacak.

Şu anda hizmette olan Turksat 2A ve Turksat 3A isimli uydularımızın kapasitesi %90 dolu olduğundan yeni gönderdiğimiz Turksat 4B isimli uydumuzun kapasitesi daha da arttırıldı.

Ka-Bant ile uydudan sağlanan internetin hızında artış sağlanacağını bildiren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, “Türksat 4B uydusunda yer alan Ka-Bant ile daha uygun maliyetle yüksek hızlı internet erişimi ve toplam 3 Gbps veri haberleşme kapasitesi artışı sağlanacak” açıklamasını yaptı.

Bakan Bilgin, uydunun Ku frekans bandında sağlayacağı 792 MHz ilave kapasitenin TV kanallarının canlı yayın geçişlerinde de yoğun olarak kullanılacağını ifade ederek şunları söyledi;

“Türksat 3A, Türksat 4A haberleşme uyduları üzerinde veri haberleşmesi ve canlı yayın geçişleri için ayrılan kapasite Türksat 4B uydusuna aktarılarak, 50 derece Doğu yörüngesinde televizyon yayıncılığı için kapasite artışı sağlanacak ve daha fazla TV kanalına hizmet verilebilecek.”

Türksat 4B uydusunun yöründeki yaşam süresinin 15 yıl olması bekleniyor.

Kaynaklar

1.turksat.com.tr

2.en.wikipedia.org

Otomatik Pilotunuz Konuşuyor

Google bu sefer alışık olmadığımız bir hizmet sunuyor.2009 yılından beri devam eden “sürücüsüz otomobil projesi” tamamlandı.Test sürüşleri sırasında prototip otomobil yaklaşık 2 milyon km(1,210,676 mil) kadar otomatik pilot modunda kullanıldı, yaklaşık 1.4 milyon km(911,252 mil) kadar ise manuel modda kullanıldı.Testler sırasında dikkatsiz “insan sürücülerin” hatalarından kaynaklanan 9 hafif kaza meydana geldi.Ancak yetkililer kaza sayısını 1’e düşürmeyi başardılar.Araç şu anda haftalık ortalama 16 – 24 km kadar otomatik pilotta test sürüşlerini geçmiş durumda.Testlerin büyük kısmı halka açık alanlarda yapıldı.Otomatik pilot modu özel olarak geliştirilmiş bir bilgisayar yazılımı tarafından idare edilmektedir.

Projede alışılmış kalıplardan farklı olarak hız değil, güvenlik ön planda tutuluyor.Roush Engineering tarafından Livonia, New York’da üretilen araç şimdilik saatte maksimum 40 kilometre hızla gidiyor.

Denizaltı ve uçaklarda bulunan cayroskop ve hız ölçerlerle donatılmış ve geçiş güzergahındaki her ayrıntıyı içeren detaylı GPS sisteminin yanında, yerleşik kamera ve sensörlerle çevresini algılayan araç, tüm yönlerde çevresini 183 metreye kadar, 360 derece görüş açısıyla tarayabiliyor; ambulans, kamyon, bisikletli sürücüler ve yayalar arasında ayrım yapabiliyor.Otomobilin yazılımı diğer araçların hareketlerini algılamakla yetinmeyip, bir sonraki hareketlerini tahmin edebilecek şekilde geliştirildi.Google Sürücüsüz Otomobiller Proje Direktörü, robot bilimci Chris Urmson bu konuda; “Dolayısıyla caddede park etmek için boş bir noktayı algıladıklarında öndeki aracın geri yanaşarak o noktaya aracını park etmeye çalışabileceğini öngörüyorlar.” açıklamasını yapıyor.

Aracın dizaynındaki sadelik gözeçarpan ilk detaylardan, ancak seri üretime geçilebilirse iç ve dış dizaynı geliştirilecek.Sıradan otomobillerden farklı olarak, konsol, direksiyon ve pedallarının olduğu bölümde küçük bir ekrana sahip araç, ekranda yanıp sönen ”Hadi gidelim” mesajıyla sürücüsünü karşılıyor.Sürüş sırasında araç sensörleriyle algıladığı görüntüleri ekrana yansıtıyor.

Farklı hava koşulları ve sıra dışı durumlar için ise, Google mühendislerinin prototip aracı geliştirme çalışmaları devam ederken, 25 prototip araçla California, Mountain View ve Austin’de test sürüşleri yapılıyor.

Kaynaklar

1.Google Self-Driving Car Project Monthly Report, September 2015